Bir tatil planı yaparken, gözünüzün önüne gelen en etkileyici sahnelerden biri kuşkusuz masmavi denizde kendi yatınızın dümeninde olma fikridir. Peki, bu hayal kiralık bir yat ile mümkün mü? Cevap, hem evet hem de hayır. Çünkü işin içine yasal gereklilikler, güvenlik standartları ve sigorta koşulları giriyor.
Kiraladığınız yatı sürebilmek için öncelikle, “hangi tip yat” kiraladığınız büyük önem taşıyor. Küçük motorlu teknelerden devasa lüks yatlara kadar her kategori için farklı kurallar geçerli.
Türkiye’de yat kullanabilmek için genellikle Amatör Denizci Belgesi (ADB) veya uluslararası eşdeğer bir belge gerekiyor. Bu belgeyi almak için temel denizcilik eğitimi, denizcilik terimleri ve güvenlik prosedürlerini öğrenmeniz şart.
Motorlu tekneler için genelde ADB yeterli olur.
50 groston üzerindeki büyük yatlar için ise profesyonel ehliyet gerekir.
Uluslararası sularda ise ICC (International Certificate of Competence) belgesi geçerlidir.
Belgesiz bir şekilde yat kullanmanız, hem para cezasına hem de sigorta kapsamında sorunlara yol açabilir.
Kiraladığınız yatın sigortası genellikle kazaları kapsar, ancak ehliyetsiz kullanım bu kapsamın dışında kalır. Bu nedenle belgeleriniz tam değilse dümeni devralmamanız tavsiye edilir.
Ayrıca güvenlik açısından:
Yolculuk öncesi hava durumu raporunu kontrol etmek,
Can yeleklerinin ve yangın söndürücülerin çalışır durumda olduğundan emin olmak,
Navigasyon cihazlarını tanımak,
hayati öneme sahiptir.
Yat kiralama şirketleri genellikle iki seçenek sunar:
Kaptanlı kiralama: Her şey profesyonel bir kaptan kontrolünde olur. Siz manzaranın tadını çıkarırsınız.
Kaptansız kiralama (bareboat charter): Tüm sorumluluk sizdedir. Ehliyet, deneyim ve sigorta şartları daha sıkı uygulanır.
Türkiye: Amatör Denizci Belgesi zorunluluğu var.
Yunanistan: ICC veya yerel ehliyet ister.
İtalya ve İspanya: Motor gücüne ve yatın uzunluğuna göre farklı kurallar uygular.
Uluslararası bir rota planlıyorsanız, her ülkenin liman otoritesinin kurallarını önceden öğrenmek gerekir.
Motor bakımı ve yakıt durumu her çıkış öncesi kontrol edilmeli.
Yelkenli yatlarda rüzgâr yönü, hız ve yelken ayarları sürekli izlenmeli.
Limana giriş ve çıkış manevralarında hız limiti aşılmamalı.
Bu detaylar hem güvenliğiniz hem de denizcilik etiği açısından önem taşır.
Bir yatın dümeninde olmak sadece özgürlük değil, aynı zamanda sorumluluk da getirir. Denizde atık bırakmamak, hız limitlerine uymak, diğer teknelerle güvenli mesafeyi korumak gibi kurallar hem yasal hem de vicdani bir zorunluluktur.
Kiraladığınız yatı kendiniz sürmek, doğru bilgi, uygun belgeler ve yeterli deneyimle harika bir deneyim olabilir. Ancak tüm riskleri ve yasal gereklilikleri bilmeden dümeni elinize almanız tavsiye edilmez. Unutmayın, deniz şakaya gelmez; hazırlıklı olan kaptan her zaman güvenle yol alır.